Hz. Ebubekir'in (r.a) Edebi: Efendimizin hastalığında İslam'ın birinci halifesi Hz. Ebubekir, onu ziyarete gider. Bir müddet sohbet ettikten sonra tekrar evine döner. Efendimize olan sevgisinden dolayı üzüntüsünde o da hasta olup yatağa düşer. Efendimiz onun hastalığını duyunca iade-i ziyaret nedeniyle evine gittiğinde Hz. Ebubekir onun gelişini görünce bir anda yataktan kalkar ve "habibim hastalandı, ona olan üzüntümden dolayı ben yatağa düştüm, o iyileşince, onu iyileşmiş görünce ben de iyileştim, şifa buldum" diyerek sevgi ve bağlılıkta edebin en güzel örneğini gösterir.
Hz. Ömer'in (r.a) Edebi: Adaleti ve cesareti ile İslam düşmanlarını titreten, dize getiren Hz. Ömer'e bir gün: "Ey Ömer, ALLAH'tan kork" denildiğinde hayvandan çabucak inip yüzünü toprağa sürer. Rengi kaçmış, sesi sönük bir halde" Ömer kim oluyor ki ALLAH'tan korkmasın" der. Onun bu davranışı, Rabbine olan inancı ve edebinin örneğidir.
Hz. Osman'ın (r.a) Edebi: Hilafeti döneminde evinin etrafı kuşatılan Hz. Osman, Kur'an okurken bir ara uyuklar. Rüyasında efendimizi görür. Efendimiz ona "Ya Osman, dilersen iftarı bizim yanımızda yapabilirsin, istersen yardımına gelip seni kurtarsınlar" denildiğinde o, "şehit olup sizinle birlikte iftar etmek isterim ya ResulALLAH" der. Zor zamanlarda bile efendimize olan sevgisi, edebi, her türlü yardımı reddetmesini belirten ne güzel bir örnektir bu.
Hz. Ali'nin (r.a) Edebi: Savaşta düşmanı mağlup edip, altına aldığında düşman onun yüzüne tükürür. Bu davranışından dolayı onu serbest bırakır. Şaşırıp "yüzüne tükürdüğüm halde beni niçin serbest bıraktın" diyen düşmana Hz. Ali, "biz savaşı ALLAH için yaparız, senin bu davranışın nefsi duygularımı kabarttı, eğer seni öldürseydim bu ALLAH için değil nefsim için olacaktı" der ve İslam düşmanı bu ince davranıştan dolayı iman edip erenler safına katılır. Hz. Ali'nin bu davranışı ihlas ehlinin savaştaki edebinin en güzel örneğidir.
Her Müslüman, edep ile ilgili benzeri örneklerden etkilenerek elde edilen güzel ve olumlu davranışlar sergilemeli, eğilip bükülmeden, böbürlenmeden, şımarmadan, tevazu ve ağırbaşlılıkla yürümeyi, yapmacık hareketlerden kaçınmayı önemli bir davranış biçimi olarak yaşayabilmeli "edeple bütünleşmelidir".. "Rahman'ın kulları tevazu ve vakar ile yürürler. Cahiller kendilerine laf atıp, sataştıkları zaman, aldırmadan, selametle (esenlikle) kalın deyip geçerler." (Furkan-65)
Alıntı