YESİLRAVZA Moderatör
Mesaj Sayısı : 26 Kayıt tarihi : 29/03/08
| Konu: Medine'de Zaman... Paz Nis. 13, 2008 7:47 am | |
| ]MEDİNE'DE ZAMAN[/ Medine’de sabah başkadır. İnsanlar sevinçle uyanırlar, Ezan-ı Muhammedi yükselir. Mescid-i Nebevi’den Ve Medine sokakları Bayram yerine döner. Bir dede hanımının elinden tutarak yürür. Bir çocuk mescidin bahçesinde koşar özgürce Sabaha kadar yeşil kubbeyi seyreden bir genc Tebessüm ederek girer babus selam kapısından Yeşil elbiseleriyle mescidde hizmet edenlere imrenir Bir peygamber aşığı... Bir peygamber aşığı Ümmet-i Muhammed’i koklar
Ve hıçkırıklarla secdeye kapanırlar.
Sonra otellere dönülür Güneşin huzur veren ışıklarıyla. Yeni kafileler girer medineye Otellerin arasından yeşil kubbeyi arayan gözler Salat-ü selamlarla yıkanır. Kimi kafileler Cennetül Bakî’dedir. Kimisi Medine’yi dolaşır otobüslerle Mihr Ali abiden Uhud’u dinler. Hz. Hamza’yı dinler. Asr_ı Saadeti yaşar Peygamber misafirleri.
Medine’de öğle başkadır. Güneş ikindiye kadar yalnızdır Medine sokaklarında Çünkü Güneş kıskançtır. Habîb-i Zîşan’la başbaşadır. Kainatın güneşinden güç katar gücüne.
Ve ikindi namazından sonra Dükkanlar açılır. Buhurdanlıklarda tüten kokular Nazlı nazlı etrafa yayılır. Kasr-ı halife oteline giden bir babaanne Yolda torunlarına oyuncaklar alır Hurmaları yüklenmiş bir delikanlı Eşiyle birlikte yürür Melekler tebessüm eder onlara Dua eder. Bir kasetçiden Kabe imamlarının sesi yükselir. Vahyin yıkadığı yüzler dolaşır pazarlarda Medine halkı güler yüzlüdür. Çünkü onlar Ensar’ın torunlarıdır. Rasulullah’ın komşularıdır. Çok hassastır kalpleri. Bunu bilen bazı misafirler Mescid-i Nebevi’de kazandıklarını Hayatları pahasına korumaya çalışır. Ama bazıları Sanki sadece alış verişe gelmiş gibi, Kavga gürültüyle geçince günleri Ve Unutunca Medine’yi “Yazık oldu” der melekler Milyarlarca insanın içinden seçildi Buraya geldi Ama yazık etti, yazık etti.
Medine’de akşam başkadır. Zemzem bidonlarından zemzem içilir Ve ikram edilir yanındakilere. Şemsiyeler kapanır yavaşça, Kubbeler açılır. Gökyüzü tüm ihtişamıyla meydana çıkar. Kimse yıldızları fark etmez nedense Kainatın güneşinin yanında yıldızlar farkedilmez. Ebuzer gıfari caddesini yağmur ıslatmasa da Hasret gözyaşları ıslatır. Sıra sıra dizili ankesörlerden Farklı dillerde konuşmalar yapar. Farklı renklerde insanlar. Heyecanla konuşan biri şöyle der: “İnanamazsın, şu anda seninle konuşurken Mescid_i nebevi’ye bakıyorum. On tane minare sanki arşa yükselmiş gibi. Öyle heybetli görünüşleri var ki anlatamam. Bu gün ikindi namazını Ravza-i mutahhara’da kıldım Hem de Hz.Aişe sütununun önünde. Allah sana da nasip etsin. İnşallah dönünce anlatırım.
Medine’de gece başkadır. Peygamber misafirleri dalınca uykuya Melekler iner Kubbetül Hadra’ya. Ve uzaklarda, çok uzaklarda Medine hasretiyle yanan yüreklerden Selamlar iletilir Sultanlar sultanına. “Ya rasulallah” demiştir biri “Bu yıl da nasip olmadı Medine’ne gelmek! Ravza’nın kokusunu koklamak nasip olmadı. Umre’ye gidenleri görünce boğazıma bir şey takılıyor. Hep selam gönderiyorum sana Geçenlerde umreden dönen bir arkadaş Tespih verdi bana. Medine’den almış. Tespihi sabaha kadar kokladım. İnşallah bu yıl gelirsem o tespihi de getiricem. Sana salat ve selam olsun ey gönlümün sultanı.
Medine’de zaman başkadır. Medine’de herşey bir başkadır.[/size]
]D. Ali Erzincanlı
| |
|